Filmin yönetmenliğini Sergey Mokritskiy'in üstlendiği, Rus-Ukrayna ortak yapımlı filmdir.
Battle For Sevastopol da, II. Dünya Savaşı'nda Nazilerin Sovyetler Birliği'ni işgaline karışı Kızıl Orduya katılan Sovyet kadın keskin nişancı Lyudmila Pavliçenko'nun biyografik anlatımını sunuyor.
Tarih bölümünde okuyan Lyudmila bir gün arkadaşlarıyla beraber atış yapmaya gider. Daha önce eline tüfek almayan genç kız, görevlinin yardımıyla nişan alır ve beşte beş yapar. Kendisi de dahil olmak üzere çevresindeki herkes bu duruma şaşırır. Görevli ise bu durumu kısa sürede orduya bildirir. Lyudmila artık Kızıl ordunun birkaç aylık nişan eğitimine gönderilir. Ailesi ve çevresindeki yakın insanlar onu vazgeçirmeye çalışsa da o savaşmayı seçer. Başkanın eşi Rossevelf'in nasıl olur da bu kadının 309 insan öldürdüğünü merak eder ve onu daha yakından tanımaya başlar. Bu ikili arasında geçen konuşmayla bizlere de Pavliçenko'nun yaşamını izlemeye başlarız.
Bu zamana kadar çok tarih filmi izledim bu film için kesinlikle en iyisi diyemem ama kötü de diyemem. Baştan konuşalım bu filmde çok fazla kan, dehşet ve savaş yok. Bu filmde bize asıl verilen mesaj savaştan ziyade bir kadının kendi gözüyle nasıl keskin nişancılığı ile ün yaptığı anlatılıyor. Savaşın arka planını ve insanların psikolojisinin güzel ve yerinde anlatıldığını düşündüğüm bir film.
Biyografinin, dramın yanı sıra romantik ögeler de başarılı kullanılmış.
Filmde kullanılan şarkılar ve müzikler ise birkaç gün çalma listende misafir oluyor.
Genel hatlarıyla baktığımda eksik bazı yerleri var ki bence sizlerde izlerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız ama bu filme bir şans verilip izlenmesi taraftarıyım. Sıcak içeceklerinizi hazırlayın çünkü bu film sizi biraz üşütecek. Umarım kısa zamanda izlersiniz beğenmenizi umuyorum. Keyifli seyirler^^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder