31 Ocak 2020 Cuma

Battle For Sevastopol ( 2015 )






Filmin yönetmenliğini Sergey Mokritskiy'in üstlendiği, Rus-Ukrayna ortak yapımlı filmdir.
Battle For Sevastopol da, II. Dünya Savaşı'nda Nazilerin Sovyetler Birliği'ni işgaline karışı Kızıl Orduya katılan Sovyet kadın keskin nişancı Lyudmila Pavliçenko'nun biyografik anlatımını sunuyor. 




Tarih bölümünde okuyan Lyudmila bir gün arkadaşlarıyla beraber atış yapmaya gider. Daha önce eline tüfek almayan genç kız, görevlinin yardımıyla nişan alır ve beşte beş yapar. Kendisi de dahil olmak üzere çevresindeki herkes bu duruma şaşırır. Görevli ise bu durumu kısa sürede orduya bildirir. Lyudmila artık Kızıl ordunun birkaç aylık nişan eğitimine gönderilir. Ailesi ve çevresindeki yakın insanlar onu vazgeçirmeye çalışsa da o savaşmayı seçer. Başkanın eşi Rossevelf'in nasıl olur da bu kadının 309 insan öldürdüğünü merak eder ve onu daha yakından tanımaya başlar. Bu ikili arasında geçen konuşmayla bizlere de Pavliçenko'nun yaşamını izlemeye başlarız. 









Bu zamana kadar çok tarih filmi izledim bu film için kesinlikle en iyisi diyemem ama kötü de diyemem. Baştan konuşalım bu filmde çok fazla kan, dehşet ve savaş yok. Bu filmde bize asıl verilen mesaj savaştan ziyade bir kadının kendi gözüyle nasıl keskin nişancılığı ile ün yaptığı anlatılıyor. Savaşın arka planını ve insanların psikolojisinin güzel ve yerinde anlatıldığını düşündüğüm bir film. 
Biyografinin, dramın yanı sıra romantik ögeler de başarılı kullanılmış. 
Filmde kullanılan şarkılar ve müzikler ise birkaç gün çalma listende misafir oluyor. 
Genel hatlarıyla baktığımda eksik bazı yerleri var ki bence sizlerde izlerseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız ama bu filme bir şans verilip izlenmesi taraftarıyım. Sıcak içeceklerinizi hazırlayın çünkü bu film sizi biraz üşütecek. Umarım kısa zamanda izlersiniz beğenmenizi umuyorum. Keyifli seyirler^^







24 Ocak 2020 Cuma

Kiki's Delivery Service ( 1989 )


Kiki, Hayao Miyazaki'nin yönetmeliğini ve yapımını üstlendiği bir Japon animasyon filmidir. 
Kiki 13 yaşında bir cadıdır. Cadılık eğitimini tamamlayabilmesi için ailesinden uzak kendi seçeceği bir şehirde yaşaması gerekmektedir. Kedisi Jiji ise ona yol arkadaşı olacaktır. Daha sonra tanıştığı bir çiftin fırınlarında kuryeci olarak çalışmaya başlar. 
Bu filmi 7 ya da 8 yaşlarında TRT'de izlediğimi net bir şekilde hatırlıyorum. Yaşadığı kıyı şehri, süpürgesi ile uçabilmesi demekki beni o zaman da bile etkilemiş. Her ne kadar çocuk filmi gibi dursada her yaştan insanın bu filmde kendinden bir şeyler bulabileceğini düşünüyorum. 
Ailelenizle uzun zamandır film izlemiyorsanız eğer bir portakallı kek yapıp çayınızı kahvenizi alıp bu filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. Bu filmi izledikten sonra 8 yaşınıza gideceğinizin de garantisini veriyorum.