7 Mart 2020 Cumartesi

Der Untergang ( 2004 )





Oliver Hirschbiegel'in yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosu Joachim Fest isimli tarihçinin yazdığı "Inside Hitler's Bunker" adlı eserden esinlenilmiştir. 
Der Untergang 2004 yılı yapımlı savaş-biyografik-dram filmidir. 



Film, Adolf Hitler'in özel sekreteri Traudl Junge'nin 2000'li yıllarda verdiği bir demeçle başlar. 
2. Dünya Savaşı'nda son günler yaşanmaktadır ve Berlin artık işgal altında bir kenttir. Nazi Almanyası'nın führeri Hitler, yaşantısının son günlerini generalleri ile birlikte Berlin deki sığınağında geçirmektedir. 
Alman ulusunun çöküşü yaklaşmaktadır ancak Hitler bu durumu kabullenemez ne şehri terk eder ne de yenilgiyi kabul eder. 
Hitler'in son günlerinde yaşadığı bu olaylar sekreteri Traudl Junge'nin gözünden anlatılır.




Hitler'in yaşamının son demlerinin Berlin deki sığınakta geçen belgesel tadında bir film diyebilirim. Özellikle tarih ve 2. Dünya Savaşı konulu filmlere ilgiliyseniz bu filmi beğeneceğinizi umuyorum. 

Bu filmi sanırım iki defa izlemiştim. Bende bıraktığı etkiyi sevmiştim. 2. Dünya Savaşını anlatan en güzel filmlerden biri diyebilirim. 
Gerçekçi olmasının yanı sıra bazı sahnelere dayanamıyorsunuz. 
Yansıttığı dönem, savaş psikolojisi altında yaşanan özel hayatların bir nevi aynası olmuş.
Hitleri canlandıran başrol oyuncumuz Brono Ganz adeta bu film için doğmuş muhteşem bir oyunculuk!

Bunun yanı sıra bu film çekildiği ve yayınlandığı yıllarda Almanya da çok büyük ses getirmiştir. Büyük tartışmalara ve fikir çatışmalarına sebep olmuştur. 
Alman tarihçi ve edebiyatçılar filmde Hitleri "sevecen bir amca" "normal bir insan" gibi gösterildiğini ileri sürmüşlerdir. 
Almanya'nın eski başbakanlarından Helmut Kohl ise film için "Hitler'in yarattığı dehşetin genç kuşaklara aktarılması açısından önemli bir çalışma" "Aynı zamanda insanların Nasyonal Sosyalizm tarafından nasıl yoldan çıkarıldığını gösteren bir önsöz niteliği taşıyor" demiştir. 
 Almanlar tarafından çokça eleştiriye maruz kalsa da maliyet ve bütçe olarak en çok para harcanan ve en çok beğenilen film diyebiliriz. 

Sıcak içeceklerinizi hazırlayıp bu filmin tadını çıkarın. Başlangıçta sıkıcı ve durağan ilerliyor ama sonra adeta o dönemde yaşıyormuş gibi hissedeceksiniz. 
Beğenmenizi umuyorum^^









6 Mart 2020 Cuma

Fireworks Wednesday ( 2006 )

  



Asghar Farhadi'nin yönettiği 2006 yılı yapımlı İran drama filmidir. 


Rouhi, Tahran'ın güneyinde yoksul bir gettoda yaşayan bir kadındır. Günün birinde Tahranın şehir merkezinde bir dairede temizliğe başlar. Temizlik yaptığı evin sahipleri genç karı-koca arasında geçen tartışmaya şahit olur. Mojdeh, Morteza'nın apartmandaki komşu kadın ile yasak aşk yaşadığını ileri sürer. İki çift arasında geçen bu olaylara Rouhi de dahil olur. 


Filme adını veren Çarşamba Çatapatı/Havai Fişeği /Ateşi, her yılın 21 Mart öncesindeki son çarşamba gecesi, Nevruzu karşılama şenliklerinde sokaklarda ateşler yakılarak çocukların çatapat attıkları bir çeşit şenliktir. Bu şenliğe "Çarşamba Suri" adı verilir. Dipnot, bu şenliklerde çok sayıda insan ölüyor ya da yaralanıyormuş. 



İran sineması sevdiğim ve top 5 listemde yer alan sinemadır.İzlediğim filmler sayesinde de listede kendi yerini korumayı başarır. Genellikle profesyonel olmayan oyuncular, doğal mekanlar, teknoloji ve kurgu bakımından oldukça sade olan bir sinema diyebiliriz. Tüm bu saydıklarıma rağmen insana sıcacık ve doğal öyküler anlatması bence bu sinemanın en önemli özelliği. 


Peki bu filmin olayı ne? Yönetmenimiz Farhadi, kendi insanın gündelik hayatından esinlenerek aile yaşamından söz etmiş. Film ilk başlarda durağan ilerlese de filmin içindeki ipuçları sizleri daha çok meraklandırıyor. Hemen hemen herkesin başına gelebilecek bir olayı yalın ve akıcı bir şekilde anlatılan bu filmde sürekli patlayan çatapatlar ise bu filme ayrı bir tat ve tedirginlik vermiştir. 
Gerçeğe dayanan film seviyorsanız eğer bu film tam size göre diyebilirim.